8 Mart 2012 Perşembe

Heveslerimiz...

                   
Yazan: Volkan Koşar
     Heveslerimiz…İnsan ne çok şeye heves duyar ve ister.Kafasına takar,kafasında kurar,hayallerini süsler bazen bu hevesler.Ve nedendir bilinir mi?Elde etme evresinden sonra, durum şekil değiştirir,başka bir hale bürünür.Hevesini kurduğumuz o şeyin yerine, bir başka heves gelir.Yani hevesler, heveslerimizi kovalar.Sonuç ,bize dünyamızın canlanması bakımından renk verir.Ama çoğunlukla yarıda kalmışlığı,bir sohbet sırasında hep aklımıza geliverir.Şöyle bir düşününce,yada siz bu yazıyı okurken,aklınızdan hevesleriniz bir film şeridi gibi geçer.Acaba ,neyi heves edip yarıda bırakmışız? diye düşünür,şöyle bir geçmişi sorgularız.
   Aklıma gelen ilk ve belki de en büyük hevesimiz SPOR YAPMAK hevesidir.Genelde, büyük bir heyecan ile fit olmak,sağlıklı olmak adına başladığımız bir şeydir.İlk zamanlarda ,güzel spor kıyafetleri ve doğru beslenme planları ile başlar.Kişi,spor yapacağı bir spor kompleksine yazılır,ve genelde yıllık anlaşmaya varılır.Ödemesi en başından ,bir yıl üzerinden taksitli bir halde yapılır.Yani o aşamadan sonra,spora gitsenizde gitmesenizde ,o meblağ size bir zorunluluk güdüsü aşılayacaktır (satış sorumlusu, bu durumun devamlı olmayacağını genelde bilir ve ona göre satar).Yada öyle gibi görünür,bu  evrede.İlk 1-2 aylık evreden sonra,kişi bir yandan iş ,bir yandan spor , vücudunda kaslarını da çalıştırıyor olmanın yorgunluğu ile yavaş yavaş fire vermeye başlar.Ve o fire, birkaç kez olunca,o heyecan duyduğumuz evre,yerini, ufak ufak kaytarmalara,’aman bu hafta da gitmeyim’ demelere bırakır ki,bu işin uzun sürmeyeceğinin habercisidir.Tembel yanımız,o ufak ara vermeleri yakalayınca, bizi sanki esir alırcasına, fit olmak, sağlıklı olmak, düzenli ve sosyal yaşamak durumlarından uzaklaştırır.
Çünkü bilinen ama es geçilen en önemli durum,disiplindir.Spor, bedeni eğitmek üzerine kuruludur ve bunun ilk ve tek gerekçesi disiplindir.Adı üzerinde heves işte,bir hevestir geçer demişler.Hatta o kopma evresinde,dondurmak gibi seçenekler vardır yıllık spor aboneliklerinde.Dondurur ve bir süre sonra yeniden başlarız.Ama asla, ilk başladığınız heyecan gibi olmaz.(disiplinli istisnalar elbetteki vardır).
   Yine ,bir başka heves diye adlandıracağım şey, ENSTRÜMAN ÇALMAKTIR(gitar,keman,yan flüt).Ruhu dinlendirmenin,içindeki söyleyemediklerini ifade etmenin en güzel yolu, bir müzik aleti ile alakadar olmaktır.Kişiyi, hayata dair olumlu güdüleyen bir istektir.Genelde bir gitar alınarak  ve gitar kursuna yazılarak başlar.Dışardan göründüğü gibi değildir,ama içimizdeki o ses,bize yapabileceğimiz konusunda bir şeyler mırıldanır.O sesin doğrultusunda ,aniden önceliğimiz oluverir.Başladığımız gitar kursunda,temelden başlama mantığı ile ilk 3-4 ay ,bir şarkı çalacak kadar bile gelişim söz konusu değildir.Bu durum kişinin o enstrümandan biraz soğumasına sebep olur.Çünkü, beklendiği gibi kolay değildir.Nota eğitim süresi uzun sürdüğünden ve kişi hemen sonuca gitmek istediğinden,parmak açılma,alışma,klavyeyi ,sesleri tanıma evresi zaman alacağından ,bu gitar çalma heyecanı,bir hevesmişçesine yavaş yavaş törpülenir.İşin en dramatik durumu,alınan o gitarın,evin yada odanın bir köşesinde duvarda süs eşyası şeklinde asılı kalmasıdır.Eve gelen misafirlere,bir iki tel(karadüzen) kullanarak çalınan müzik aleti olarak kalıverir.Heves işte,gelir geçer.Enstrüman olayındaki gerçek,o müzik aletini sevmek ve cidden ilgilenmektir.Spor hevesinde olduğu gibi disiplin ister.Öğrenmiş olsanız bile,tekrar etmeyince mutlaka geriye gidiş söz konusu olacaktır.Çalabilen parmakların,paslandığı çokça görülür bir durumdur.
   18 yaş hevesi.Neden bunu HEVES diye nitelendirmiş olabilirim.Cidden ,18’den önceki yaşlarda,hayat bizleri, hep bir şekilde 18 yaşına adapte etmiştir.Bireyin,18 yaşına gelince,özgürlüğünü kazanacağını,kendi başına kararlar alacağını düşünmesindendir.Araba kullanmak ister, ancak ehliyet alma yaşı 18. yaştır.Ya da içkili eğlence mekanlarına (bar-disko vs.) giriş yaşı yine 18’i işaret etmektedir.Tekel gibi, alkol sigara satılan yerlerde, satın alma yaşı bile bu durum üzerinden gitmektedir.Bir gencin 18 yaş hevesi nasıl doğmasın.Sanki 18 ‘e girince ,tüm dünyası değişecekmiş gibi güdümlenir.Sanırım,hepimiz o evreye nasıl girdiğimizi yada bu evreye gelmeden önce nasıl güdülendiğimizi ,motive olduğumuzu anımsarız.
 
 Heveslerimiz…Kimileri bir anlık hayatımızı süsleyen,kimileri bir ömür boyu içimizde kalan…

Volkan KOŞAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder