2 Nisan 2014 Çarşamba

Satışında Böylesi!



         Yazının adı ,'Satışında Böylesi' olunca,bir kaç yere çekilecek mana taşıdı.Muhtemelen ,daha yazının başında beklenilen,bir arkadaşın başka bir arkadaşa yaptığı ayıp ya da yamuk gibi anlaşılabilir.Ama bu hikayeyi ilk duyduğumda,mutlaka yazılmalı dedim.Hem gerçek,hem ibretlik hem de gerçekten güzel satış stratejisi örneği teşkil eder bir hikaye.Dünya devi şirketlerden birinde ,birebir satış pazarlama yapan bir arkadaşımın,işiyle alakalı yaşadığı ilginç hikayelerden birine tanık oldum ve başladım dinlemeye.

   Arkadaşım demo tanıtım yapmak amaçlı, randevuları önceden alınmış evlere ,tanıtacağı ürünü götürüyor ve öncelikle ürünün özelliklerini,ayrıcalıklarını anlatıp,tanıtıp,ardından da müşterinin ne kadar etkilendiğiyle alakalı satış işlemini gerçekleştiriyor.Ürün,hünerli,epeyce başarılı ve işlevi itibariyle pahalı bir ürün.Arkadaşım,İstanbul'un hemen hemen bütün muhitlerinde,bin bir yaşam şekline tanık olmuş,bölgeye göre daha gideceği evi görmeden,yapacağı satış ile ilgili aşağı yukarı bir fikre sahip  olabilen ve işiyle alakalı yılların birikimine sahip bir satış uzmanı.Ve bir gün, demo-satış evresi için Kartal da bir eve yol alır.Randevu usulü olduğu için,gideceği yerdeki kişi ,müsait olduğu zaman dilimini söyler ve o zaman diliminde alış-veriş amaçlı iletişim başlar.Kapıyı bir hanımefendi açar ve satış uzmanı tanıtacağı ürün ile beraber evin salonuna kurulur.Evde tanıtım işlemi başlarken,arkadaşım bir yandan ürünü anlatıp,ürünün becerilerinden bahseder,bir yandan da ürünü tanıttığı kişileri gözlemler.Ürün tanıtımını bir hanım efendi ve onun eşi dinler.2 saatlik yoğun bir tanıtımdan sonra,evin hanımı üründen etkilenir ve almak istediğini söyler.İş ,ürünün fiyat kısmına gelince,evin beyi ,ürünün pahalı olduğunu ve düşünmek istediklerini belirtir.İşinde çokça satış başarısına sahip arkadaşım,içinden ,gerçekten gerçekleşmesi gereken bir satışın,nasıl oluyor da böyle olumsuz-belirsiz bir sonuç doğurduğuna dair sorguları ile haneden ayrılır.Üzerinden ,2 ay gibi bir zaman dilimi geçtikten sonra,yine aynı bölgeye hatta geçen sefer gittiği sokağın iki sokak üstünde bir eve demo-tanıtım-satış amacıyla ,randevusuna dair bir eve gider.Kapıyı oldukça genç,güzel giyimli,hatta makyajla yapmacık güzellik taşıyan bir hanım efendi açar.Sevgili arkadaşım,her zaman ki gibi ürünü salona kurar ve genç bayana anlatmaya,ürünü tanıtmaya başlar.Bir saatlik bir tanıtım-iletişim evresinden sonra ,genç bayan ürüne bayıldığını ve almak istediğini söyler.Arkadaşım garip bir tereddüt hissiyatına kapılır.Ürünü, kredi kartına taksit ya da nakit ile teslim edebildiği ve ürünün de pahalı olduğunu düşününce,bu genç bayanın bu ürüne bu kadar kısa bir sürede aklının ve maddiyatının nasıl yeteceği kuşkusuna düşer.Genç bayan bir telefon konuşması yapar ve ''Aşkitom gelirken şu kadar miktar nakit para getirir misin?,öptüm aşkitom'' der ve telefonu kapatır.Telefon konuşmasının üstünden 1 saat bile geçmeden kapı çalar ve genç bayanın telefonda konuştuğu beyefendi belirir.Arkadaşım beyefendiyi gördüğünde,önce şaşırır sonra hiç tanımıyormuş gibi bozuntuya vermez.Beyefendinin şaşkın bakışları içinde,nakit parayı alıp,ürün teslimatını yapıp,evden ayrılır.Apartmandan çıktıktan sonra,hemen telefonuna sarılır.2 ay önce gittiği evdeki,ürünü pahalı bulup almayan beyefendinin,az önce içerideki beyefendiyle aynı kişi olması,arkadaşımın beyninde 'İyi bir satışçı fırsatları kaçırmaz' edasıyla bir ampul yakar.Daha önce gittiği eve,telefon referansıyla gittiği için,kahramanımız beyefendinin telefon numarasına da sahip olmanın rahatlığıyla,beyefendiye ulaşır.Telefonu açan kahramanımıza, ''Az önce sattığı ürünün satışını,beyefendinin karısına da gerçekleştirmek için ,hangi gün müsait olduklarını sorar'' ve beyefendi, içinde bulunduğu durum itibariyle kaçacak başka bir yön bulamadığı için ,müsait zaman dilimini seve seve söyler.:)Ve sonunda arkadaşım,bir beyefendinin sahip olduğu iki haneye,kurnazlığı ve iyi bir satışçı vasfıyla iki ürün satar.


   Hayat ne garip demi!Bu durumu anlatan ne özlü sözler var üstelik,boşa söylenmiş olmasa gerek


' Yalancının mumu yatsıya kadar yanar'

'Çekirge bir sıçrar,iki sıçrar,üçüncüde ele geçer'
'Sefasını süren,cefasını da kabul eder'

   Ve insanoğlu, bir o kadar çiğ süt emmiş olabiliyor.Yukarıdaki hikayede karısına pahalı bulduğu hediyeyi,sevgilisine bir çırpıda alan bir adamın,içine düştüğü durumu,aldığı bu naif dersin özetini okudunuz...Tabi iyi bir satışçının hakkını da vermek gerek:)Bazen zor  bir satışı kolay kılan,satışçının kıvrak zekasıyla yakaladığı müşteri zaafıdır.

   ''Satış işlemini gerçekleştiren arkadaşımın bayan olması da'',''bir kadına yapılan kötülüğün öcünü, yine bir kadının alması da'', güzel '' 1 NİSAN'' şakası sayılabilir.:)

Volkan Koşar


2 Nisan 2014



























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder